Bugün şantiyede bize göre yapacak bir şey olmadığından başka şantiyeleri gezdik. Önce Emre Arolat'ın Eyüp'te yaptığı çok amaçlı salonu gezdik. Proje iki nikah salonu, bir düğün salonu, dışarıya hizmet veren restoran - kafeler ve idari ve ticari ünitelerden oluşmakta. Öğrendiğimize göre çatı katı nikah salonundan tiyatro salonuna dönüşmüş. Oradaki mühendis bize inşa süreciyle ilgili bilgiler verdi. Kolon kalıplarının birer metrelik olduğunu, silindirik sütunlar içinse özel silindirik kalıpların kullanıldığını, betonun hiçbir zaman %100 mukavemette olamayacağını, mukavemet testi için de numune alındığını öğrendik. mimari grup projede cam kolon tercih etmiş. bunlar binayı değil cepheyi ve rüzgar yükünü taşıyor.
silindirik kolon kalıpları |
Silindirik ve cam sütunlar |
Binanın içinde ilerledikçe zemindeki kot farklılıkları dikkati çekiyor. Ahşap parkenin düz olması için bu kot farklılıklarının şap atılarak kapatıldığını öğrendik. Bu projede binanın bitmiş hali + 10 kotunda olmalıymış. Binanın tavanındaki tahtaların aralıklı olmasının nedeni de içine ışık, duman dedektörü vs. yerleştirileceğindenmiş
Kot farkları |
Binanın içinden bir kaç görünüm
Tavandaki tahtalar ve boşluklar |
dışarı çıkınca yerdeki tahta parkeleri gördük. Tahta parkelere 30 cm arayla vidalar yerleştirilmiş. Kadran üzeri Finlandiya çamı malzemesiyle kaplanmış. Aslında proje için planlanan Amerikan çamı kullanmakmış ancak bu konuyla yetkili grup burası için yatlarda da kullanılan bir malzemenin daha uygun olacağını söylemişler ancak o da pahalı olduğu için Finlandiya çamı kullanılmış. Oğrendik ki; ekip projenin dışında bir işlem yapmak isterse kendi ceplerinden para vermek zorundaymış, devlet sadece projenin imalat aşamasında planlandığı kadarını karşılıyormuş.
Vidalar |
Daha sonra projenin detay problemlerini öğrendik. Örneğin mimar çizerken matkabın uzunluğunu hesaba katmadığı için çatıdaki rampa sonuna kadar gidemiyor. Bir de su deresi olmadığından aşırı yağmur yağması halinde yukarıdan aşağıya yağmur sularının damlayacağı düşünülüyor.
Membran |
Buradan sonra Zalmahmut Paşa Camii'ne gittik. Burada önceden yanlış restore edilen camiyi yeniden eski orijinal haline en yakın olacak şekilde tekrar restore ediyorlar. Burada bize dışlık pencere imalatını anlattılar. Bu işlem için tatlı kireç ve şişe dibi cam kullanılıyormuş. Patlamasın diye de fitil çekiyorlarmış. Önce kalıbı yağlıyorlar, üzerine demiri hasır şeklinde döşüyorlar, bunun üzerine fitil cam, bunun da üzerine sandviç paneli yerleştiriyorlar. Kalıbın donma süresi bir saati buluyormuş. Bu işlemde üst takozun büyük olmasının nedeni gölge yapmaması içinmiş.
buradan sonra da inşaat temeli görmeye başka bir şantiyeye gittik. Buraya altı beton, üzeri ahşap bir yapı olacakmış. Derin bir çukurun etrafına arkadaki toprak çökmesin diye destek amaçlı istinat duvarları çekilmiş. 1.5 metre derinliğinde dökülen betonarme kütle toprağın kaymasını önlüyor. Kuyuyu şaşırtmalı olarak yani 2.5metre aralıklarla açmalarının nedeni arkadaki toprağın çökmesini önlemekmiş.
İstinat duvarı |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder