EFES
Tarihi bilgi;
Selçuk'un 3 kilometre güneyinde, Panayır ve Bülbül Dağı yamaçları Ayasuluk Tepesi mevkiinde kurulu Efes, 12 İon kenti içinde günümüze kalan en önemli antik kenttir. M.Ö. 3000 yıllarında kurulan Efes, dönemin en önemli liman kentleri arasındaki yerini uzun süre korumuş. Dor istilası üzerine Ege kıyılarına gelen İon'lar Efes'e yerleşmiş, daha sonra Lidya egemenliği döneminde şehirlerini geliştirmişler. M.S. 1.yüzyıl'da meydana gelen depremle büyük hasar gören Efes, İmparator Tiberius zamanında yeniden imar edilirken, Hellenistik yapı yerine tüm kent Roma karakteri yapılarla dolmuş. Siyasi ve ticari önemi büyük bir kent olan Efes, Meryem Ana'nın gelmesi ve St. Jean'ın burada yaması nedeniyle de bir dini merkez haline gelmiş.Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Selçuk'ta İon, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda yapı varlıklarını günümüzde de sürdürmekte.
Tiyatro
Tiyatrodan çıkınca karşımıza ticaret agorası denilen bi açıklık çıktı. Giriş kapıları ve alanı çevreleyen sütunları dikkat çekiciydi. Hellenistik döneme ait olan bu agoranın dört tarafı stoa ile çevrili, 2 katlı, çift kolonlu ve dorik üslupludur.
Tiyatronun aşağısında da Helenistik Çeşme yer alıyor.
Ticaret Agorası
Uzun bir mermer caddede ilerlerken tabeladan öğrendiğime göre bu mermer cadde Magnesia kapısından Koresos kapısına kadar uzanan 400 metrelik bir caddedir. Caddenin altından geçen kanalizasyon sistemi denize kadar uzanıyormuş. Yolda ilerledikçe karşımıza çıkan küçük kalıntılar her ne kadar ilgi çekse de birden karşımıza çıkan Celsus Kütüphanesi çok görkemli duruyordu.
CELSUS KİTAPLIĞI
Celsus Kitaplığı M.S 135 yıllarında Asya konsülü Julius Celsus Halemaeanus adına oğlu Julius
Agiula tarafından Romalı mimar Vitruoya'ya yaptırılmış. Kitaplık dıştan iki katlı, içten 15 metre
yüksekliğinde tek bir salondan oluşuyor. Salonu çevreleyen 3 katlı galerilerden ve duvara
serpiştirilmiş pencerelerden içeri ışık süzülebiliyor. Arka duvardaki bir kapıdan ise Celsus'un
mezarına geçiliyor. Roma mimari özelliklerini yansıtan yapının ön cephe dekorasyonu devrin
en güzel örnekleri arasında yer alıyor. Yine ön cephe kolonları arasında bulunan 4 kadın
heykeli "Akıl, Kader, İlim ve Erdem" öğelerini sembolize ediyor. Bu heykellerin orjinalleri
maalesef Viyana Müzesi'nde bulunuyor. Döneminde dünyanın sayılı bilim adamı ve
düşünürün yetişmesine aracı olan Celsus Kitaplığı'ndaki parşomen ruloların nemden
etkilenmemesi için iki tarafı tuğladan örülmüş kapalı raflarda koydukları belirlenmiş.
Aşk Evi
Mermer Cadde'nin Kuretler Caddesi ile kesiştiği
noktada bu Aşk Evi karşımıza çıktı. Yol üzerinde kazılmış sol ayak ve bir kadın
başı gördük. Bu iki görüntü dünyanın ilk
reklam panosu olarak değerlendirilmekteymiş ve az ileride kadın bulunabileceğini haber
veriyormuş. Bu ilginç ev M.S. 1.yüzyıla ait olduğu düşünülüyor. İçeride ana bir hol ve buraya açılan birçok oda vardı,
duvarlarda da burada çalıştığı sayılan kızlara ait mozaik portreler vardı.
LATRİNA
Bu halka açık tuvaleti görünce çok şaşırdım. Yan yana duran oturaklar arasında hiçbir duvar
vs. yok. Tuvaletin oturak kısımları üstü açık sütunlu bir avlunun üç kenarına sıralanmış,
oturma banklarının önünden geçen bir kanalda da arıtma için temiz su akıyormuş.
Hadrian Tapınağı
İmparator Hadrianus adına, anıt tapınak olarak inşa edilmiş. Sütunlardaki yapraklardan anlaşıldığı üzere Korinth düzenli bir yapı. Frizlerinde Efes'in kuruluş efsanesi işlenmiş. Bu arada 20 TL banknotlarının arka yüzünde Celsus Kütüphanesi ile birlikte bu tapınağın resmi kullanılmıştır. Kült odasının önünde bulunan sütun düzeneği Suriye tipi denilen türde bir alınlık taşıyor. Kapı lentosunun üzerinde bulunan kabartmalar Geç Antik Çağ’daki bir tadilata ait ve Efes’in kurtuluş efsanesini anlatıyor.
TRAIANUS ÇEŞMESİ
Yapı MS 102 ve 114 yılları arasında Efesli Artemis ve İmparator Traianus anısına yaptırılmış. Günümüzde deneysel rekonstrüksiyonu yapılmış durumda. Yapının özgün yüksekliği 9.5metre. İki katlı bir cephe çeşmenin üç tarafını çevrelemekte. Suyun döküldüğü yerin üzerinde, ortada Traianus’un heykelinin kaidesi yer alıyor. Heykelin ayaklarının altında yerküresi tasvir edilmiş.
BOULEUTERION (ODEON)
Danışma Meclisi toplantıları, konserler ve yarışmalar zamanında üzeri kapalı olan bu yapıda yapılmış. Yapı 1.400 kişilik kapasiteye sahip ve yarım daire şeklinde.
ARTEMİS TAPINAĞI
Antik Efes kentinden çıkınca Artemis tapınağına gittik. Bir zamanların en görkemli yapılarından ve aynı zamanda dünyanın yedi harikasından biri olan bu tapınağın bulunduğu yer gittiğimizde bomboştu, sadece birkaç küçük kalıntı ve bir göl. Artemis tapınağıyla ilgili detayı şu kaynaktan aldım: http://tr.wikipedia.org/wiki/Artemis_Tap%C4%B1na%C4%9F%C4%B1
Tapınağın üç evreden oluştuğu sanılmaktadır. A evresi Artemisium olarak adlandırılan tapınaktan önce orada yaklaşık MÖ 7. yüzyılda yapılmış bir sunaktır. B evresi daha sonra bunun üzerine yapılmış olan tapınak, C evresi ise yangından sonra yapılan restorasyondur.
Tapınağın içi ve içindeki sanat hakkındaki tanımlamaların ve hemen hepsi tarihçi Plynus'un anlattıklarına dayanmaktadır. Pliny tapınağı 115 metre uzunluğunda ve 55 metre eninde neredeyse tamamen mermerden[6] olarak tanımlamıştır. Tapınak her biri 18 metre olan 127 İyonik stilde kolondan oluşmaktadır.
Artemis Tapınağı içinde birçok sanat eseri vardı. Ünlü Yunan heykeltıraşlar Polyclitus, Pheidias, Cresilas, ve Phradmon tarafından yapılmış heykellerle, tablolarla ve altın ve gümüşle bezenmiş kolonlarla donatılmıştı. Sanatçılar en güzel heykeli yaratmak için birbirleri ile yarışırlardı. Bu heykellerin büyük bir çoğunluğu Efes şehrini kurduğu söylenen Amazonlar'ın heykelleridir.
Pliny ayrıca, Mausolos'un mozolesi üzerinde de çalışan Scopas'ın tapınağın kolonlarındaki kabartmaları oyduğunu söyler.
Atinalı Athenagoras, Efes'teki baş Artemis heykelinin yaratıcısı olarak Daedalus'un öğrencisi Endoeus 'un ismini vermiştir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder